Alerjik ZatürreAlerjik zatürre, havada bulunan çeşitli organik tozların solunması sonucu oluşan bir çeşit akciğer iltihabıdır. Özellikle sigara içmeyen kişilerde daha sık görülmektedir. Hastalığa sebep olan alerjenlerin büyük çoğunluğu, sıcak ve nemli ortamlarda çoğalan actinomyces sınıfı mantarlarla kuşların tüy, serum ve salgılarındaki çeşitli proteinlerdir. Mantarlar daha çok depolanmış saman, ot, hububat, şeker kamışı gibi materyallerin arasında üremekte olup, bu nedenle çiftçiler bu alerjenlere maruz kalmakta ve hastalığa "çiftçi akciğeri" adı verilmektedir. Ancak, son yıllarda bu tür mantarların büyük binaların merkezi ısıtma ve nemlendirme sistemleri, evler, banyo ve sauna gibi birçok yerde de üreyebileceği ortaya çıkmıştır ve bu nedenle hastalık her kesimden insanda görülebilmektedir. Alerjik Zatürre İki Farklı Tablo ile Karşımıza ÇıkarAkut Alerjik Zatürre:Kısa sürede yüksek miktarlarda alerjene maruz kalındıktan 4-6 saat sonra ani bir şekilde ateş, titreme ve nefes darlığıyla başlar. Çoğu hastada baş ve kas ağrıları, iştahsızlık, halsizlik gibi grip benzeri belirtiler de görülür. Hastanın alerjenlerle teması kesildiğinde, bu bulgular 18-24 saat içerisinde azalmaya başlar ve bir hafta içinde tamamen yok olur. Ancak, alerjenle temas devam eden hastalarda belirtiler azalmadığı gibi giderek ağırlaşır. Öksürük, nefes darlığı, balgam yanı sıra kilo kaybı da görülür. Kronik Alerjik Zatürre:Alerjenlere düşük dozda fakat uzun süre maruz kalan hastalarda ortaya çıkan hastalık tablosudur. Evlerinde muhabbet kuşu bulunanlarda daha çok görülür. Bu hastalık çok sinsi bir seyir gösterir. İlk belirtisi eforda meydana gelen ilerleyici nefes darlığıdır. Çoğu hastada aşırı kilo kaybı da görülür. Buna karşın ateş, kas ağrıları, titreme gibi belirtiler görülmez. Bazı kişilerin parmaklarında çomaklaşma tespit edilebilir. Hastalığın bu şekli, maalesef çoğu kez ancak en ileri devrede, akciğer dokusunda artık düzelmesi mümkün olmayan hasarlar oluştuğunda tanınır ve o zaman da yapılabilecek pek fazla şey kalmaz. Tanı Yöntemleri Nelerdir?Akciğer Röntgeni:Bu hastalığın akut başlayan biçiminde birkaç hafta içerisinde düzelen gölgeler tespit edilirken, kronik şeklinde akciğerlerin büzüşmüş ve küçülmüş olduğu tespit edilir. Belirtilerin akciğerlerin üst bölgesinde daha yoğun olması, hastalığın normal bir özelliğidir. Solunum Fonksiyon Testleri:Hastanın çoğu şikâyetine uygun bir şekilde solunum fonksiyon testlerinde bazı bozukluklar görülür. Bu bozukluklar ani başlamış olan akut alerjik zatürrede geçici iken, kronik alerjik zatürre hastalarında görülen anormallikler kalıcıdır. Solunum fonksiyonu testlerinin tanıdan ziyade, kişinin akciğerlerindeki harabiyetin ağırlığını belirlemede, hastalığın genel gidişatını izlemekte ve tedaviye yanıtı değerlendirmede kullanılması önemlidir. Kanda Antikor Tayini:Kanda görülen alerjenlere karşı oluşan antikorların ölçülmesi önemli bir tanı yöntemidir. Ancak, alerjenlere maruz kalan bazı hastalarda, hastalık belirtisi olmadığı halde, kanda antikorların yüksek bulunabileceği unutulmamalıdır. Şüphelenilen alerjenin solunum yolu ile verilmesini takiben hem tipik hastalık belirtilerinin hem de solunum fonksiyon testlerinde birtakım bozuklukların meydana gelmesi ile kesin tanı konabilir. Son zamanlarda bronş lavajı ve akciğer biyopsisi gibi uygulamalar da tanıda kullanılmaktadır. Tedavi:Aslında önemli olan, hastalığa neden olan alerjenlerden kaçınmaktır. Bunun için, katlı binalardaki havalandırma sistemleri mantar üremesi bakımından kontrol edilmeli ve gerekiyorsa suyu değiştirilmelidir. Binaların iyi bir şekilde havalandırılması oldukça önemlidir. Evlerde üreyen mantarları özel ilaçlar ile ortadan kaldırmak mümkündür. Etken belirlenemediği durumlarda ya da ortadan kaldırılması mümkün olmadığında, hastanın o ortamdan uzaklaşması gereklidir. Uygun bir yüz maskesi kısmen faydalı olabilir. Bazı hastalarda ise özel bir immunoterapi türü ile başarı elde edilebilir. İlaç Tedavisi:Küçük krizler, hastanın o ortamdan uzaklaşması ile düzelir. Ancak, ağır durumlarda kortizon tedavisi uygulanması zorunlu olabilir. Kortizon dozu, kişinin durumu düzelmeye başladıktan sonra yavaş yavaş azaltılarak birkaç haftada kesilir. Kişilerin tedaviye yanıtları, solunum fonksiyon ve akciğer röntgeni testleriyle de değerlendirilmelidir. Nefes darlığı görülen kişilerde nefes açıcı ilaçlar ve oksijenden de faydalanılmalıdır. |
Alerjik zatürre ile ilgili olarak, özellikle çiftçilerde daha sık görüldüğünü öğrenmek beni oldukça düşündürdü. Bu hastalığın belirtilerinin ani bir şekilde ortaya çıkması ve alerjenle temas kesildiğinde hızla düzelmesi, gerçekten de hastaların yaşam kalitesini etkileyebilir. Peki, hastalığın kronik şekliyle ilgili olarak, nasıl bir önlem alabiliriz? Uzun süreli maruziyetin getirdiği riskler ve belirtiler oldukça endişe verici. Ayrıca, evlerde mantarların kontrolü ve havalandırmanın önemi, bu tür hastalıklara karşı nasıl bir yaklaşım geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Hastaların tedavi sürecinde hangi yöntemlerin daha etkili olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek, bu konuda bilinçlenmemizi sağlayabilir.
Cevap yazTunçbilek,
Alerjik Zatürre ve Önlemler konusundaki düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Alerjik zatürre, özellikle çiftçiler arasında daha sık görülmesiyle dikkat çekiyor ve bu durum, alerjenlerle sürekli temasın yarattığı riskleri gözler önüne seriyor.
Kronik Şekilde Önlemler almak için, hastaların alerjenlere maruziyetini azaltmaları oldukça önemli. Özellikle tarım işçileri için, çalışma ortamlarında alerjenleri en aza indirmek adına koruyucu ekipman kullanımı teşvik edilmelidir. Ayrıca, alerjenlerin yoğun olduğu dönemlerde dışarıda çok fazla zaman geçirmemek de faydalı olacaktır.
Evde Mantar Kontrolü ve Havalandırma konusunda ise, evde nem seviyesinin kontrol altında tutulması ve düzenli havalandırma yapılması, mantar sporlarının oluşumunu engelleyebilir. Özellikle nemli bölgelerin kurutulması ve temizlik işlemlerinin düzenli yapılması, alerjik reaksiyonları önlemekte etkili olacaktır.
Tedavi Sürecinde Etkili Yöntemler hakkında bilgi edinmek, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir adım. İlaç tedavileri, alerji aşıları ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemler, alerjik zatürre ile mücadelede etkili olabilir. Tedavi süreciyle ilgili güncel bilgiler edinmek, hastaların bilinçlenmesine yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, alerjik zatürre ile ilgili önlemler almak ve bilinçlenmek, hastaların yaşam kalitesini artırmak adına kritik bir öneme sahiptir. Düşüncelerinizi paylaştığınız için tekrar teşekkürler.